BİLİM VE AYDINLANMAYA KARŞI DURULAMAZ

Bir ayı geçen bir süredir Boğaziçi Üniversitesi’nde öğrenciler ve akademisyenler siyasi hedeflerle üniversitelerine atanan, dayatılan rektörü kabul etmeyerek demokratik ve barışçıl tepkilerine devam ediyorlar.
Her üniversite bilim ve aydınlanma yuvasıdır, böyle olmak zorundadır. Boğaziçi Üniversitesi, ülkemizin ilk üniversitelerinden olması, uluslararası alanda ülkemize saygınlık kazandıran bir kurum olması nedeniyle de önemlidir. Burada öğrenci ve akademisyenler tarafından sürdürülen demokratik tavrı elbette destekliyoruz.
Bu süreçte farklı düşünenler de vardır ve bu da normaldir. Çünkü toplum farklılıkların bir arada olması ile toplum olur. Farklı düşünenlerin bir arada olması kadar doğal bir durum olamaz. Yeter ki suçlayıcı, ayrıştırıcı, kırıcı söz ve davranışlar olmasın.
Kentleri öne çıkaran birçok etmen vardır ve bunlardan en önemlisi de üniversiteleridir. Edirne’mizde Trakya Üniversitesi, bölgenin en eski ve en üretken bilim kurumudur. Sadece Trakya’da değil bölge olarak tüm Balkanları da kapsayan bir coğrafyada saygın olmasını beklemek Edirneliler olarak hakkımızdır.
Tüm bunlara rağmen, böyle olması gerekirken Boğaziçi Üniversitesi’ndeki bu antidemokratik uygulamaya karşı demokratik tepki verenlere Trakya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cevdet Kılıç’ın anlaşılması zor, değişik yönlere çekilebilen sözleri kentimize ve üniversitemize zarar vermiştir. Tepkiler üzerine yaptığı açıklamada da özrü kabahatinden büyük bir açıklamadır ve paylaşımının ne kadar vahim ve anlaşılmaz olduğunun kanıtıdır.
Bilimsel unvanlara sahip bir kişinin; “Boğaziçili misiniz Boğazdışılı mısınız bunu bilmem. Aklınızın ucundan bile geçirmeyin. Biz abdest alır dışarı çıkmayız. Bizim zaten abdestimiz var. Bilin istedik de. Şöyle söyleyeyim. Siz hani bir ayı geçti eylem yapıyorsunuz ya. Biz eylem falan yapmayız. Bir gece vakti işi bitirir ertesi gün işe gideriz” paylaşımı, değil bilimle bulunduğu makamla da bağdaşmaz.
Bu nedenle bu kişinin Trakya Üniversitesi ile ilişkisinin kesilmesi, bilimsel unvanlarının alınması, Cumhuriyet Savcılarımızın soruşturma açması gibi yaptırımlardan gerekenin yapılacağını sanıyoruz. Edirne Kent Konseyi olarak bu cümleleri yazan kişiyi kınıyor ve gereğini bekliyoruz. Dahası Trakya Üniversitesi yetkilileri ve akademisyenlerinin de Cevdet Kılıç gibi düşünmediklerini kentliler ile paylaşması yararlı olacaktır.
Çünkü bu tür “acayip” düşünceler bilimsel kurumlarda barınmamalıdır. Bilim ve aydınlanma karşıtı bu tür cümleleri kullanabilenlerin olması gereken yer üniversiteler, bilim kurumları olamaz. Ne anlatıldığı belirsiz, kin, öfke ve ayrımcılık belirten söz ve düşünceler karanlığın kuyularında debelense de bilimin ve aydınlanmanın önüne geçemez, geçemeyecektir.
Kamuoyuna duyurulur.
Edirne Kent Konseyi Yürütme Kurulu
12.02.2021