Edirne Kent Konseyi

DUYURULAR:

Güncel duyuru yok.



YEŞİL ALANLAR NASIL OLMALI PANELİ

24.02.2025
YEŞİL ALANLAR NASIL OLMALI PANELİ

Edirne Kent Konseyi Çevre ve Kentleşme Çalışma Grubu tarafından düzenlenen “Edirne’de Yeşil Alan ve Park Uygulaması Paneli” yapıldı. Belediye AKM Küçük Salonda yapılan toplantıya Belediye Başkanı Filiz Gencan Akın, ilgili sivil örgütler ve gönüllüler katıldı.
EKK Yürütme Kurulu üyesi Yağmur Aydın’ın sunduğu program saygı duruşu ve istiklal marşı sonrasında EKK Başkanı Özer Demir’in konuşması ile başladı.
EKK Başkanı Özer Demir; 2003 yılından beri yeşil alan ve parklar konusunu sürekli olarak gündeme taşıdıklarını ve yeşil alan ve parkları kamusal alan olarak ele alıp, mahalle halkının yeşil bitki örtüsüne ulaştığı, nefes aldığı alanlar olarak değerlendirdiklerini söyledi. “Kentimiz birçok alanda olduğu gibi bu alanda da yanlış, kötü uygulamalara maalesef maruz kaldı. Düne kadar, yeşil alanlar kişi veya gruplara çıkar amaçlı tahsis ediliyordu. Bizde kamudan yana itirazlarımızı yapıyor, basın toplantıları, açıklamaları ve protestolar düzenliyor, son aşamada da yargı yoluna başvuruyorduk” dedi.
EKK’nin yürüttüğü mücadelelerle kentimizdeki birçok alanın kamuda kalmasını sağladıklarını da belirten Özer; bu alanlardan ikisinin hukuki süreçler sonucu, 7-8 yeşil alan ise yapılan etkinlikler sonucu, en az bu kadarı da gündeme gelmeden oluşturduğumuz kamuoyu ile kamuda kaldığını söyledi. Edirne Kent Konseyi bu çalışmalarda koordinasyon görevini yerine getirdiğini, çevre örgütleri, TMMOB, değerli avukatlarımız ve kentine sahip çıkan gönüllülerimizle bu süreci yürüttüklerini belirten Özer bu çalışmalara katılan tüm kentlilere teşekkür etti.
Bugün geçmişten gelen hataların yapılmadığını ve yeşil alanlar konusunda doğru adımlar atıldığını gördüklerini söyleyen Özer Demir; “Yeşil alan ve Halk Kafe hizmetlerinin yanında çocuklarımızın güvenli, temiz, geliştirici, parklarda oyun oynayacağı parkların, her mahallemize ulaşmasını da hemşerilerimizin heyecanla beklediğini belirtir, panelimizin bu sürece katkı sunacağı inancıyla tüm katılımcılara Edirne Kent Konseyi Yürütme Kurulu adına teşekkür ediyorum” dedi.
Belediye Başkanı Filiz Gencan Akın yaptığı konuşmada bugüne kadar yapılanlar yanında hedeflerini belirtti. “Sözlerimiz var, yeşil alanları kentliye kazandıracağız. Ama öncesinde hukuksal işlemleri tamamlamalıyız. Değirmen Kavşağı Parkını biraz aceleye getirdik ve eksiklerimiz oldu. Sonrasında demokratik örgütler, akademisyenler ve gönüllüler ile planlama yapmak zorundayız.
Şehrimizi sevdim seviyorum. Buradan ayrılınca özlüyorum. Bu nedenle bu kenti seven ve emek veren herkesle birlikte kentimizi geleceğe taşımalıyız. Yeşil alanlarımıza daha sağlıklı donatılar eklemeliyiz. Kent Lokantaları, Halk Cafe ve diğer hizmetleri kentlimiz benimsedi. Bu nedenle biz de mutlu oluyoruz ki kentlinin mutluluğu bizim mutluluğumuzdur” dedi.
EKK Çevre ve Kentleşme Çalışma Grubu sözcüsü Yılmaz Eren yaptığı sunumda EKK’nin 2003 yılından beri yaptığı çalışmaları anlattı. “Belediyelerin yeşil alan ve park kullanımı, şehirlerin sürdürülebilirliği ve yaşam kalitesi açısından büyük önem taşımaktadır. Genellikle imar planların uygulaması sonucu oluşan yeşil alan ve parklar, kent sakinlerine dinlenme, spor yapma ve doğayla iç içe olma imkânı sunar. Bu alanlar, sadece estetik ve dinlenme alanları olarak değil, aynı zamanda afet yönetiminde toplanma alanı olarak, hava kalitesinin iyileştirilmesi ve biyolojik çeşitliliğin korunması gibi yaşamsal işlevlere sahiptir” dedi.
Yeşil alan ve parkların yıllardır amacı dışında kullanıldığını belirten Eren; “İşletmeciler, parkları ticari amaçlarla kullanmakta ve halkın ücretsiz erişimini kısıtlamaktadırlar. Ticari amaç söz konusu olunca basit bir büfe işletmecisinin bu alanları lokal, restoran, bistro, düğün salonu gibi yüksek gelir elde edebileceği devasa mekanlara dönüştürdüğü görülebilmektedir. Rant odaklı kullanımlar, bu alanların işlevlerini yerine getirmesini engelleyebilmektedir. Bu durum, park ve yeşil alanların azalmasına ve kentsel yaşam kalitesinin düşmesine yol açmaktadır. Geldiğimiz ortamda yeşil alanların korunması zorlaştırmıştır. Kentsel mekân olan Yeşil alan ve parkların amacına uygun kullanılması, Edirnelilerin eşit, ücretsiz ve gereksinimleri oranında yararlanmasının sağlanması gerekmektedir” dedi.
Park, yeşil alan, kıyılardaki sorunların yalnızca şeffaf, katılımcı, denetleyici bir yönetim anlayışı ile kamu çıkarları dikkate alınarak, yasa ve yönetmeliklerin “gereğinin yerine getirilmesi” gerektiğini belirten Yılmaz Eren, yeşil alanların afetlerde açık toplanma alanı olduğunu ve bu alanların geri alınarak halkın yararına ücretsiz ve özgürce kullanabileceği yerler olarak yeniden düzenlenmesini dile getirdi.
EKK Çevre ve Kentleşme Çalışma Grubu Yılmaz Eren öneriler olarak da “Kentsel mekân olan Yeşil alan ve parkların amacına uygun kullanılması, Edirnelilerin eşit, ücretsiz ve gereksinimleri oranında yararlanmasının sağlanmasını, Bu yerlerin işgalcilerden geri alınarak halkın yararına ücretsiz ve özgürce kullanabileceği yerler olarak yeniden düzenlenmesini, Yaşanan çarpık yapılaşmanın, park, yeşil alan, kıyılardaki sorunların yalnızca şeffaf, katılımcı, denetleyici bir yönetim anlayışı ile kamu çıkarları dikkate alınarak, yasa ve yönetmeliklerin gereğinin yerine getirilmesini talep etmekteyiz” dedi.
T.Ü. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nden Prof. Mahmut Güler; “Birinci Kuşak Haklar Burjuvazinin aristokrasi karşısında yükselmesiyle ortaya çıkan ve Fransız Devriminin, İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirisi’ nin getirdiği daha çok bireyi devletten koruyan haklardır Mülkiyet, kişi güvenliği, düşünce, söz, yazı, vicdan özgürlükleri gibi hak ve özgürlüklerle gelişmiş ve kurumsallaşmıştır.
İkinci Kuşak Haklar Birinci aşamadaki hakların toplumdaki kişilere eşit fırsatlar sağlamadığının ve refahı yaygınlaştırmadığının ortaya çıkması, kişisel haklardan sosyal haklara geçiş gereksinimini doğurmuştur Çalışma, sosyal güvenlik, sağlık, eğitim, konut hakları bu tür hakların örneklerini oluşturmaktadır Bu hakların gerçekleşmesi büyük ölçüde devletten beklenmektedir.
Üçüncü Kuşak Haklar Barış hakkı, gelişme hakkı, çevre hakkı ve insanlığın ortak malvarlığına saygı hakkı gibi haklardan oluşmaktadır Üçüncü kuşak haklar, devlet sınırlarının daha ötesinde insanlık ailesinin bütün üyeleri arasında dayanışmayı getirmektedir ve bu özelliği ile daha önceki iki kuşak arasında köprü kuran yeni haklar olup İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin 20 yılında BM tarafından İnsan Hakları Uluslararası Konferansı’ndan sonra somutlaşmaya başlamıştır” dedi.
Güler; “üçüncü kuşak haklar grubuna giren çevre hakkının genel çıkarları özel çıkarların önüne geçirme özelliği ile dikkat çeker. Sağlıklı bir çevrede yaşama, 1970 ’li yıllardan sonra beri tartışılan ve ilk defa 1972 yılında Stockholm Konferansı ile kendine yer bulan bir haktır. Bu bildirgedeki bir ilkeye göre; insan onurlu ve iyi bir yaşam sürmeye olanak veren nitelikli bir çevrede, özgürlük, eşitlik ve tatmin edici yaşam koşulları temel hakkına sahiptir Görüleceği gibi Bildirge doğrudan bir çevre hakkı tanımı yapmamakta fakat çevre hakkının var olabilmesi için bir zemin hazırlamaktadır.
Bu bildirgeden çıkan sonuç çevre sorunsalı ile insan hakları arasındaki bağlantının özgürlük ve eşitlik kavramları aracılığıyla, net bir şekilde kurulduğu ve bunun Bildirgeyi imzalayan çok sayıda devlet tarafından da kabul edildiğidir” dedi.
Çevre hakkı insan hakları literatüründe son elli yıldır tartışılmakta olduğunu belirten Güler, gelecek kuşaklar tezinin ‘her kuşak, bir önceki kuşaktan devralmış olduğuna denk bir karşılığı bir sonraki kuşağa devretmeye hazır olması gerektiğini söyledi.
Prof. Güler “Kapsayıcı ve sürdürülebilir kentleşme” için şunları önerdi; Dünyanın Kültürel v e Doğal Mirasını Korumak. Doğal Afetlerin Olumsuz Etkilerini Azaltmak. Şehirlerin Çevresel Etkilerini Azaltmak. Güvenli v e Kapsayıcı Yeşil v e Kamusal Alanlara Erişim Sağlamak. Güçlü Ulusal v e Bölgesel Gelişimi Planlamak. Kapsama, Kaynak Verimliliği v e Afet Riskinin Azaltılmasına Yönelik Politikalar Uygulamak. En Az Gelişmiş Ülkelerin Sürdürülebilir v e Dayanıklı İnşaatta Desteklemek.”
Panelin üçüncü sunumunu yapan T.Ü. Mimarlık Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü Peyzaj Planlama ve Tasarım Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Beste Karakaya Aytin; dünyaya örnek olmuş ideal yeşil alan ve park örneklerini gösterdi. Yeşil alanların insan tarafından sınırlanan ve sonradan düzenlenen alanlar olduğunu belirten Aytin açık alanların ise el değmemiş, doğal haliyle bırakılan yerler olduğunu vurguladı. Kent planlamalarında açık alanların olmasını öneren Aytin; bu yerlerin uzun vadeli planlamalarla yapılarak uzun ömürlü ağaçlarla kaplanmasını ve insanı kentten koparıp doğaya bırakan atmosferin yaratılmasını söyledi. Gelecekteki kentlerde çatı, balkon veya yeşil alanlarda sebze meyve üretilmesinin planlanabileceğini söyleyen Aytin kent yeşil alanlarının sadece kamu görevlileri ile değil kentlilerle oluşturulabileceğini söyledi.
Edirne Belediye Başkanlığı Park ve Bahçeler Müdürlüğü yetkilisi; yeni dönemde yeşil alan ve park olarak; Duru Pakarda, 75. Oyun Sokağı, Şehit Jandarma Er Eser Bilen Parkı, Demokrasi Parkı, Şehid Cem Dilay Kerman Parkı, Narin Güran Parkı’nın yapıldığını belirtti. Yakın zamanda Şükrüpaşa, Cumhuriyet, Atatürk, Zübeyde Hanım Parkı başta olmak üzere yeni alanları tamamlayacaklarını söyledi. Marangoz ve kaynak atölyelerinde kendi işlerini gördüklerini, kendi seralarında çiçek ürettiklerini de belirten Müdür tasarruf tedbirleri ölçüsünde ellerinden gelenleri yaptıklarını belirtti.
İzleyicilerin sorularına da yanıt veren Park ve Bahçeler Müdürlüğü yetkililerinden sonra panelin forum bölümüne geçildi. Sonrasında da EKK Başkanı Özer Demir herkese teşekkür ederek toplantıyı bitirdi.

23.02.2025
Özer Demir
EKK Yürütme Kurulu Başkanı

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.